Amerika'dan Gelen Bayrak

30-06-2005

Bundan tam otuz beş yıl önce yola çıkan bayrak sahibini, yıllar sonra 31 Mayıs 2005 tarihinde Arkansas eyaletinin Little Rock şehrinden geçen Arkansas nehrinin serin sularına demir atan Razorback/ Murat Reis Denizaltısı´nın güvertesinde buldu. Çeşitli alanlarda çalışan sivil toplum kuruluşlarını ziyaret, çalışmaları hakkında bilgiler almak ve aynı zamanda tecrübelerini paylaşmak üzere üç haftalık ABD programı çerçevesinde ziyaret ettiğim William Jeferson (Bill) Clinton´un kenti olan Arkansas eyaletine bağlı Little Rock şehrinde beni derinden etkileyen mükemmel bir sürpriz ile karşılaştım. Little Rock şehrini ikiye bölen Arkansas nehrinin kuzey tarafında kalan kısmının belediye başkanı Patrick Henry Hays ve arkadaşı Greg Zonner şehrin tanıtımını daha iyi yapacak bir arayışa girmişler. Bu arayış onları, yıllar önce Türk Deniz Kuvvetlerine verilen bir denizaltı ile karşılaştırmış. Yıllarca Amerikan deniz kuvvetlerine hizmet eden Razorback isimli denizaltı 1970 yılında ülkemize verilmiş ve görevini tamamladıktan sonra emekliliğe sevk edilmiş. İşte bunu haber alan Kuzey Little Rock´ın sevdalısı iki kişi uğraşmışlar ve denizaltıyı 1 (bir) dolara satın almışlar. Türkiye denizaltıyı 26 Mayıs 2004 tarihinde Kuzey Little Rock belediyesine teslim etmiş. Denizaltı Tuzla´dan yola çıkarak Marmara, Çanakkale Boğazı, Ege, Akdeniz, Cebel-i Tarık, Atlantik Okyanusu, Missisippi ve Arkansas nehirlerini çekilmek suretiyle aşarak Kuzey Little Rock limanına demirlemiş. Murat Reis denizaltısı artık burada Razorback ismiyle ziyaretçileri kabul eden bir müze denizaltı olarak hizmetini sürdürmekte. Little Rock ziyaretçi trafiği açısından çok önemli bir yer. Zira burada Bill Clinton´un başkanlık kütüphanesi ve müzesi bulunmakta, dolayısıyla Arkansas ve diğer eyaletlerden ziyaretçi çekmekte. Denizaltıyı ziyaret için Birlik Vakfı´ndan Fatih Kurtulmuş ve bize yardımcı olan Bedii Nezih Öz ile birlikte gittiğimizde gemiyi Türkiye´ye teslim eden ikinci komutan da oradaydı. Gemiyi birlikte gezdik; komutan gezi esnasında hararetle neler yaptıklarını, denizaltının ikinci dünya savaşındaki görevi ve başarılarını, kaç gemi batırdığını, kaç uçak düşürdüğünü, batırılan gemilerin ve düşürülen uçakların nasıl işaretlendiğini gösterdi. Gezerken gördüğüm kadarıyla denizaltıda hayat oldukça zor olmalı. Daracık alanlarda çok fazla kişinin çalışması/ çalışabilmesi, yataklar, yemek yenen yerler vs. hepsi mikro bir hayatı çağrıştırdı. Eğilerek geçilen kapılar, torpidolarla beraber uyku, yukarıyı gözetleme heyecanı, derinlerde olanları dinleme gayreti ve daha neler neler... Komutan gemiye çok iyi bakılmış olmasından dolayı askerlerimize sürekli teşekkür ediyor. Greg Zonner de denizaltıya çok iyi bakılmış olmasının kendilerine avantaj sağladığını fazla uğraşmadan ziyaretçilerin ilgisine sunduklarını belirtti. Takım elbise ile sırtımızdan ter akarak denizaltıyı gezerken Türkçe levhaların tamamının durduğunu sevinçle gördük. Zonner "Biz bu levhaları kesinlikle çıkarmayacağız, denizaltı tarihi açısından çok önemli" diyor. Bazı levhaların anlamının ne olduğunu merakla soruyorlar, keşke içerdeki bütün levha kayıtları tercüme edilerek verilseydi. Ayrıca gemi ile ilgili bazı sosyal yönler de ihmal edilmemeliydi. Zira bu denizaltı ülkemiz için çok büyük bir propaganda vesilesi ve binlerce insan gelip ziyaret edecek. Şanlı bayrağımız Amerikan bayrağı ile birlikte nazlı nazlı dalgalanmaya devam edecek ve Türkiye, Türkiye diye haykıracak. Özellikle ABD´de ülkemiz aleyhine olan girişimler dikkate alındığında Razorback/Murat Reis denizaltısının Türkiye sevdalısı bir belediye başkanı aracılığıyla ülkemizi temsil ediyor olması bizim de bu çabaya katkı sağlamamızı zorunlu kılıyor. Bizler de hemen orada bazı metinlerin anlamlarını söyledik. Greg Zonner bu konuda ayrıca üniversitede okuyan Türk öğrencilerden de destek aldıklarını söyledi. Gemiyi ülkemize teslim eden komutan teslim töreninde ellerinde ay yıldızın olmadığını ama bu eksikliği birkaç fedakâr kişi ile bir gecede giderdiğini ve gemi teslimi esnasında ay yıldızın hazır olduğunu belirtti. Komutan gemide dolaşırken adeta otuz beş yıl öncenin hatıralarını yaşıyor gibiydi, kendi odasına, yatağına, subayların oturdukları salona, buralara denizcilerimiz tarafından eklenen pratik uygulamalara baktı duygusal gözlerle. Bu daha önce yoktu bunu Türkler eklemiş ve çok güzel olmuş dedi pek çok noktada... Gemide dolaşmamız sürerken, yukarıda söylediğim gibi denizaltıda hayat çok zor geldi bana, Greg Zonner belediye başkanının geleceğinin ve bizlere bir sürprizi olduğunun haberini verdi. Biz de zaten sona doğru gelmiştik, gezimizi bitirip yukarı çıktık. Bu arada şunu unutmamak gerek, denizaltıya binerken ve inerken bayrak selamlama âdeti var, ben bilmiyorum ama belki de askeri gemiler için genel bir adettir bu, biz de gemiden inerken bayrağımızı selamladık. Birazdan Kuzey Little Rock belediye başkanı geldi ve sürpriz ortaya çıktı. Belediye başkanı elinde iki Türk bayrağı ile çok duygusal bir konuşma yaptı. Konuşmasında Amerikan Türk dostluğundan günümüz ilişkilerine, Mustafa Kemal Atatürk´ün devlet adamlığı ve askerliğinden günümüz dünyasında büyük liderlere duyulan ihtiyaca, Türkiye ile ilişkileri geliştirme isteklerinden, hatta Samsun ile kardeş şehir olmak için yaptıkları çalışmalardan bahsetti. Ayrıca iki kız torununun resimlerini göstererek "Ben bunların daha güzel bir dünyada yaşamaları için çalışıyorum" dedi iç çekerek. Daha sonra da denizaltının üzerinde Türkiye´den gelen komutan imzalı iki Türk bayrağını ziyaretimizin anısına bizlere teslim etti. Bizler de bayrağımızı öpüp teslim aldık. Tabii tarifi imkânsız bir duygu bu, insan bir tuhaf oluyor, özellikle de böyle bir duruma hazırlıksız olduğumuzdan belki de... Bizler de bir konuşma yaparak duygu ve görüşlerine katıldığımızı ve iki ülke arasındaki ilişkilerin dostluğa ve barışa daha fazla katkı sağlamasını, daha uzun ömürlü olmasını diledik. Amerikan sahillerinde değil de bir nehir kenarında bayrağımızın dalgalanıyor olması herkesi düşündürmeli. Burada ülkemiz aleyhine çalışan lobilerin yanında birkaç kişinin Türkiye dostluğu mutlaka dikkate alınmalı ve değerlendirilmeli diye düşünüyorum. Bu bayrak doğrusu büyük bir emanet, hem bize hem de denizaltının üzerinde sürekli dalgalanmasını temin etmesi gerekenlere. Belediye başkanı denizaltı ile ilgili bazı taleplerde bulundu. Biz de onları resmi makamlara ileteceğimize söz verdik. Onlar da yerine getirildiği takdirde Türkiye daha güzel temsil edilmiş olacak Little Rock´da. Şimdi bayrağımızı Derneğimizde misafirlerin, bağışçıların ve gönüllülerin en rahat görecekleri bir noktaya koyacak ve sürekli olarak bu duyguyu canlı tutacağız. Sözü Arif Nihat Asya merhumun Bayrak şiirinden birkaç mısraı ile bitirmek istiyorum: Dalgalandığın yerde ne korku, ne keder... Gölgende bana da, bana da yer ver! Sabah olmasın, günler doğmasın ne çıkar. Yurda ay yıldızın ışığı yeter.

Giriş Yap

Kod Gönder

Toplam