Haberler

Baykal Birilerini Yanıltıyor.

15-05-2009

Duruşmada, Deniz Feneri Derneği'nin avukatının talebiyle Deniz Baykal'ın sosyal ve ekonomik durumunun, mal varlığının ve CHP'nin gelir gider...

Duruşmada, Deniz Feneri Derneği'nin avukatının talebiyle Deniz Baykal'ın sosyal ve ekonomik durumunun, mal varlığının ve CHP'nin gelir gider durumunun tespit edilmesine karar verildi.

Deniz Feneri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği tarafından, ''Almanya'daki Deniz Feneri e.V. Derneği ile ilgili iddiaları kullanarak'', tüzel kişiliklerine saldırıda bulundukları iddiasıyla CHP ile Genel Başkanı Deniz Baykal aleyhine açılan 1 milyon TL'lik manevi tazminat davasının görülmesine dün başlandı. Ankara 2. Asliye Hukuk Mahkemesindeki duruşmaya, derneğin avukatı Mehmet Yalçınkaya ile CHP ve Baykal'ın avukatı Ahmet Çörtoğlu katıldı. Avukat Çörtoğlu, duruşmada dava dilekçesine karşı hazırladıkları dilekçeyi mahkemeye sundu. Dilekçede, Baykal ve diğer CHP yöneticilerinin, kamu yararı çerçevesinde, Deniz Feneri e.V. hakkında Almanya'da açılan davanın iddianamesi, dosya içindeki resmi belgeler ve kesinleşen gerekçeli mahkeme kararına dayanarak açıklamalarda bulundukları ifade edildi. '' Deniz Feneri e.V. ile ilgili sözlerin, Türkiye'deki Deniz Feneri Derneği için söylenmiş gibi aktarılmasının dayanaksız olduğu'' kaydedilen dilekçede, şu değerlendirmelere yer verildi: ''Davacı, Almanya Deniz Feneri e.V. için söylenen sözleri, açıklanan görüşleri, kamuoyunu aydınlatma amaçlı verilen bilgileri tamamıyla kendisine söylenmiş gibi üzerine almakta ve kendisini Almanya Deniz Feneri nin yerine koyarak, onunla özdeşleşerek cevap vermektedir. Sekiz aydan beri meydanlarda Türkiye Deniz Feneri 'ne iftiralar atan CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ve diğer CHP'liler meğer hep Almanya Deniz Feneri e.V. isimli kuruluşu kastederek konuşmuşlar. Onlar, Deniz Feneri 'ne neden kamu yararına çalışan dernek statüsü verildi? diye sormuşlar, Başbakan Erdoğan ve Bakanlar Kurulu'nu suçlamışlardı. Hatta ÇYDD ve ADD gibi kuruluşlarla Deniz Feneri 'ni mukayese etmişlerdi. İzinsiz yardım toplama hakkının neden diğer derneklere verilmediğini sorup yetkilileri topa tutmuşlardı. Yanlış anlamışız. Onlar aslında Almanya Başbakanı Merkel'e kızıyorlarmış ama Kızın sana söylüyorum, gelinim sen anla! hesabı, Türkiye Başbakanı R. Tayyip Erdoğan'a taktik icabı saldırmışlar. Baykal, Türkiye Deniz Feneri 'nin gıda bankacılığı yapmasını da eleştirmemiş aslında. Eleştirmek ne kelime, tüzüğünde/senedinde fakirlere gıda yardımı yapar ibaresi bulunan bütün dernek ve vakıflar -isterlerse hemen- gıda bankacılığı çerçevesinde gıda, giysi, yakacak ve temizlik malzemesi bağışı kabul edebilecekken, Baykal ve arkadaşları bunu da Deniz Feneri için bir ayrıcalıkmış gibi göstermeye çalışmışlardı. Hatta bu noktada, Mehmetçik Vakfı ile Deniz Feneri Derneği'ni karşı karşıya getirme çabasına girişmişlerdir. Hepsini yanlış anlamışız. Aslında bunları yaparken de Baykal, Almanya Deniz Feneri e.V. isimli kuruluşu kastetmiş. Her ne kadar Almanya'daki derneğin gıda bankacılığı yaptığına dair en küçük bir bilgi yok ise de, Baykal, mesela Alman Ebert Vakfı gibi yardım kuruluşlarına neden gıda bankacılığı yaptırılmadığını söylemeye çalışıp –esasen- Almanya Başbakanı Merkel'i eleştirmiş. Baykal, her Deniz Feneri deyişinde aslında tamamen Almanya'daki dernekten bahsediyormuş ama biz hep yanlış anlamışız. Bazı bağışçılarımız da yanlış anlamış olmalı ki, Baykal'ın iddialarının etkisinde kalıp Deniz Feneri 'ne bağışlarını askıya almışlar. Partilileri de Genel Başkanlarını yanlış anlamışlar: İstanbul'da bir mahallede Deniz Feneri 'nin yardım dağıtım aracı taşlandı, bir ilimizde Deniz Feneri personeline hakaret edildi, Ankara'nın bir ilçesinde ise 29 Mart seçimleri öncesinde bir grup CHP'li, Deniz Feneri dağıtım aracını ablukaya alıp zorla karakola götürdü. O ilçemizde yardım dağıtımı birkaç gün süre ile engellenmiş, geciktirilmiş oldu. Baykal'ı biz ve partilileri yanlış anlamışız, sadece Avukatı Ahmet Çörtoğlu doğru anlamış olabilir. Bir ihtimal daha var: Baykal'ı herkes doğru anlamış, sadece avukatı yanlış anlamış. Bu durumda, Sayın Çörtoğlu ikinci duruşmadan önce acilen Baykal'la görüşüp, iddiaları yeniden dinlemeli. Çörtoğlu, Baykal'ı dinlemek için vakit harcamak istemezse, Deniz Feneri 'nin mahkemeye sunduğu belgeleri dikkatle incelemesi de yeterli olacaktır. Birileri yanılıyor. Birileri milyonları yanıltmaya çalışıyor. Ama hâkimler önlerindeki dava dosyasını incelediğinde Baykal'ın gerçekte hangi Deniz Feneri 'nden bahsettiğini pekâlâ anlayacaklardır. Baykal birilerini yanıltıyor ya da birileri onu yanlış anlıyor. Biz ise, yanlış anlayan tarafta olmaya hazırız. Birilerine, Sen herkesi kör, âlemi sersem mi sanırsın sözü acilen hatırlatılmalı. Şimdi haberimizi Anadolu Ajansı'ndan geldiği gibi dikkatinize sunuyoruz: Deniz Feneri Derneği tarafından, CHP ile Baykal aleyhine açılan 1 milyon TL'lik manevi tazminat davasının görülmesine başlandı. Deniz Feneri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği tarafından, ''Almanya'daki Deniz Feneri e.V. Derneği ile ilgili iddiaları kullanarak'', tüzel kişiliklerine saldırıda bulundukları iddiasıyla CHP ile Genel Başkanı Deniz Baykal aleyhine açılan 1 milyon TL'lik manevi tazminat davasının görülmesine başlandı. Ankara 2. Asliye Hukuk Mahkemesindeki duruşmaya, derneğin avukatı Mehmet Yalçınkaya ile CHP ve Baykal'ın avukatı Ahmet Çörtoğlu katıldı. Avukat Çörtoğlu, duruşmada dava dilekçesine karşı hazırladıkları dilekçeyi mahkemeye sundu. Dilekçede, Baykal ve diğer CHP yöneticilerinin, kamu yararı çerçevesinde, Deniz Feneri e.V. hakkında Almanya'da açılan davanın iddianamesi, dosya içindeki resmi belgeler ve kesinleşen gerekçeli mahkeme kararına dayanarak açıklamalarda bulundukları ifade edildi. '' Deniz Feneri e.V. ile ilgili sözlerin, Türkiye'deki Deniz Feneri Derneği için söylenmiş gibi aktarılmasının dayanaksız olduğu'' kaydedilen dilekçede, şu değerlendirmelere yer verildi: ''Davacı, Almanya Deniz Feneri e.V. için söylenen sözleri, açıklanan görüşleri, kamuoyunu aydınlatma amaçlı verilen bilgileri tamamıyla kendisine söylenmiş gibi üzerine almakta ve kendisini Almanya Deniz Feneri nin yerine koyarak, onunla özdeşleşerek cevap vermektedir. Almanya'daki Deniz Feneri e.V, davacı dernekle eş zamanlı kurulmuş ve 1999'da faaliyete geçmiştir. Tüm tanıtımlar ve reklamları Türkiye'deki Deniz Feneri gibi Kanal 7'den yayınlanmış, ortak reklam spotları kullanılmıştır. Dahası, logosu ve ismi Türkiye'deki Deniz Feneri ile aynıdır. Türkiye'deki dernek, isim hakkıyla ilgili Almanya'daki derneğe karşı hiçbir işlem yapmamıştır. Vatandaşların kafasında kargaşa varsa bu isim ve markayla ilgili bir sorundur.'' Almanya'daki dernek için söylenen sözlerin, Türkiye'deki Deniz Feneri ni çağrıştırmasından Baykal ve CHP'nin sorumlu olamayacağı ifade edilen dilekçede, Almanya'daki dava sonucunda, ''mahkeme tarafından asıl suçluların ve arka plandakilerin Türkiye'de olduğu, yardım için toplanan paraların Türkiye'ye aktarıldığının tespit edilmesi üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca da soruşturma başlatıldığı'' kaydedildi. Almanya'da açılan davada yer alan belgeler ve gerekçeli karardan alıntılar da yapılan dilekçede, Almanya'daki Deniz Feneri e.V. dava dosyası, gerekçeli kararı, iddianamesi, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının soruşturması ve Alman basınında davaya ilişkin olarak çıkan haberler delil olarak bildirildi. Yargıç Hüseyin Ünaldı, duruşmada taraf avukatlarına, davalı ve davacıların Türkiye çapında bilindiklerine dikkati çekerek, sosyal ve ekonomik durumları için müzekkere yazılıp yazılmaması konusundaki beyanlarını sordu. Derneğin avukatı Yalçınkaya, talep edilen manevi tazminat tutarının yüksek olduğunu belirterek, müzekkerenin yazılmasını istedi ve ''Bu şekilde mal varlıkları da ortaya çıkar'' dedi. Bunun üzerine CHP ve Baykal'ın avukatı Çörtoğlu, Yalçınkaya'ya, ''Bu miktarı alacağınızı mı zannediyorsunuz?'' ifadesini kullandı. Tarafların sosyal ve ekonomik durumlarının araştırılması için müzekkere yazılması, Deniz Feneri Derneği avukatlarına son dilekçeye karşı beyanda bulunmaları için süre verilmesi kararlaştırılan duruşma ertelendi. AA Haberi kaynağından okumak için tıklayınız www.haber7.com 14 Mayıs 2009

Toplam