
Haberler

Deniz Feneri'nden Atilla Kart'a Cevap
09-06-2010
CHP'ye son sözümüz şudur: Lütfen, yoksulların üzerinden elinizi çekin! Yoksulları istismar etmekten artık vazgeçin!
CHP Konya Milletvekili Sayın Atilla Kart, 4 Haziran 2010 tarihinde basına yansıyan beyanlarında, AKP'nin üst düzey kadrolarının da içinde bulunduğu bir çıkar örgütlenmesi hareketiyle karşı karşıyayız. Her 3 bakan ve hükümet, Deniz Feneri 'ndeki, kirli ve karanlık ilişkileri himaye ettikleri için suç ortağı konumundadırlar ifadelerine yer vermiştir. Bu sözlerdeki çıkar örgütlenmesi, kirli ve karanlık ilişkiler ifadeleri, hukukçu kimliğine sahip bir milletvekiline yakışmayan, çirkin, seviyesiz, mesnetsiz, haddini aşan, nezaketten yoksun ve talihsiz beyanlardır. Kısa bir süre önce Dernek Genel Başkanımız Av. Mehmet Cengiz ve Genel Sekreterimiz İbrahim Altan, Sayın Kart'ı TBMM'de ziyaret ederek, CHP yönetiminin Deniz Feneri hakkında sürdürdüğü asılsız iddialar karşısında gerçeğe dair bilgileri paylaşmışlardır. Söz konusu görüşme, asla CHP'nin merhametine sığınma amaçlı olmayıp; Deniz Feneri Derneği hakkında uzun süredir asılsız ithamlarda bulunan CHP yönetiminin ciddi bilgi eksikliği içinde olduğu görülerek, kamuoyunun yanlış yönlendirilmesinden duyduğumuz rahatsızlığın dile getirilmesi amacıyla gerçekleştirilmiştir. Türkiye'nin yedi bölgesinde din, dil, ırk, etnik köken ve siyasi görüş ayrımı yapmaksızın sadece insani yardım yaparak iyiliğe köprü olan bir derneğin siyasi kavga malzemesi yapılmasının bir haksızlık, yoksul insanlara yapılmış zulüm ve Deniz Feneri 'ne bağış yapan milyonlarca hayırsevere yapılmış bir saygısızlık olduğu açıkça ifade edilmiştir. Deniz Feneri , kurulduğu 1998 yılından beri bütün hükümetler döneminde denetlenmiş ve yaptığı çalışmalarla ilgili olarak halkımızın sürekli takdir ve güvenine mazhar olmuştur. Bu genel teveccüh ve güvenin nişanesi olarak derneğimiz, 2007 yılında TBMM tarafından Üstün Hizmet Ödülüne layık görülmüştür. Derneğimiz, her hangi bir siyasi parti ile özel ilişki ya da yakınlık içinde değildir. Ülkemizin tüm insanlarına eşit yakınlıkta olduğumuzu her fırsatta ilan ediyor ve 12 yıllık dernek geçmişimizde bu duruşumuzu koruyoruz. Derneğimizin her hangi bir kişi yahut kuruluşla kirli ilişkisi olmamıştır, olmayacaktır. Yaptığımız bütün faaliyetlerimiz kayıt altında, izlenebilir, hesabı verilebilir, hukuka uygun ve yasal zemindedir. Sayın Kart'ın Kamu Denetim raporunu çarpıtarak yaptığı açıklamalar, CHP'nin başarısızlığını örtbas etmek için Türkiye'deki yoksulların, yetimlerin, kimsesiz ve dulların açıkça istismarından başka bir anlam taşımamaktadır. Bahsi geçen denetim raporunda, bir takım işlemlere ilişkin tavsiye niteliğinde görüşler bulunmasına rağmen; Sayın Kart, raporu tamamen çarpıtmış, ilgili bakanları yalancılıkla suçlamış ve Deniz Feneri 'yle birlikte çıkar örgütü kurdukları yönünde çirkin bir iftirada bulunmuştur. CHP yönetiminin elinde Deniz Feneri hakkında suç isnadı taşıyan bir delili varsa, yapması gereken, doğrudan Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunmasıdır. Oysa CHP, 2007 yılından bu yana, akıl almaz iftiralarla, insanlarımızın yardımseverlik duygularını yok etmek için acımasız bir kampanya yürütmektedir. Hükümetin üç bakanının, derneğimizin kamu yararı statüsünün kaldırılmasını gerektirecek bir tespitin olmadığını ifade eden bir cevap vermeleri, Sayın bakanların bilgi karartması değil; gerçeğin yetkili ağızlardan açıkça ifade edilmesidir. Kamu yararı, derneğimizin hak ederek elde ettiği bir statüdür. Bir lütuf değildir. Sayın Kart'ın, Deniz Feneri 'nin kamu yararı statüsünün kaldırılmasına yönelik gayretinin, bildiği hangi gerçekleri karartma amacına yönelik olduğunu sormak istiyoruz. Deniz Feneri olarak, bütün faaliyetlerimizin hesabını her dönemde verdik. Sadece son üç yılda üç defa denetlendik. Ayrıca hesaplarımız yıllardır, uluslar arası bağımsız bir denetim kuruluşu tarafından sürekli denetlenmektedir. CHP'nin Deniz Feneri üzerinden yürüttüğü bu iftiralardan zarar görenler sadece yoksul insanlarımız, yetim, öksüz ve kimsesizler olmuştur. CHP yönetimine, yoksul insanların, yetim ve öksüzlerin beddualarından kaçınmalarını önemle ve tekrarla hatırlatıyoruz. Bizim ne televizyonumuz, ne gazetemiz, ne partimiz var. Bizim yanımızda, gönlü kırık milyonlarca insanın hayır duaları var. Biz onları çok önemsiyoruz. Tavsiye ederiz, CHP yönetimi de onları önemsesin ve mağdur, mazlum insanların gücünü asla küçümsemesin. Onlardan birinin bile boynunun bükülmesi bizi çok üzer. CHP yönetimi, çok sayıda yetimin boynunun bükülmesine neden olduğunu iyice bilmeli ve anlamalıdır. CHP'ye son sözümüz şudur: Lütfen, yoksulların üzerinden elinizi çekin! Yoksulları istismar etmekten artık vazgeçin! Siyasi mücadelenizi, siyasi muhataplarınızla yürütün! Sayın Atilla Kart'ın talihsiz açıklamalarına ilişkin her türlü yasal hakkımızı kullanacağımız bilinmelidir. Kamuoyuna saygı ile duyurulur. DENİZ FENERİ DERNEĞİ 8 Haziran 2010