Haberler
Gelir Dağılımındaki Eşitsizlik Artıyor
27-06-2005
26 Haziran 2005 Deniz Feneri Derneği Yoksulluk Araştırmaları Merkezi (DEYAM) ve Kültür ve Turizm Bakanlığı, yoksulluğun dini ahlaki, edebi, sosyolojik ve iktisadi boyutlarıyla ele alındığı bir sempozyum düzenledi. 2003 yılında Deniz Feneri Derneği tarafından gerçekleştirilen "Yoksulluk Sempozyumu"nun ardından düzenlenen bu ikinci yoksulluk sempozyumunda on dört akademisyen yoksulluğu ve yoksulluk kültürünü kendi uzmanlık alanları açısından değerlendirdi. Beyazıt Devlet Kütüphanesi´nde gerçekleştirilen "Yoksulluk Kültürü Sempozyumu"nda yoksulluk kültürünü felsefe yönünden ele alan Yrd. Doç. Dr. Durmuş Hocaoğlu, yoksulluğun izafi bir kavram olduğunu ve hayat seviyesine kadar yükselse de insanın istek ve ihtiyaçlarının bitmeyeceği için yoksulluğun da bitemeyeceğini anlattı. "Yoksulluk önlenemez fakat azaltılabilir" diyen Hocaoğlu, J.J.Rousseau´nun yoksulluğu medeniyetin ürünü olarak kabul ettiğini söyleyerek zenginliğin artmasıyla birlikte gelir dengesizliğinin büyüdüğüne dikkat çekti. Tarihte insanların yaşam seviyesi arasındaki en büyük dengesizliğin 20. yüzyılda yaşandığı görüşünü de aktaran Hocaoğlu, "Bu dengesizliğin daha büyüğünü bu asırda yaşayacağız" dedi. İslam dünyasındaki yoksulluğu da `dünyayı küçümsemenin getirdiği acı bir sonuç´ olarak değerlendiren Hocaoğlu, konuşmasının başlığını oluşturan görgüsüz dünyevilikle ilgili olarak da şunları söyledi: "Üretim sürecinin hiçbir safhasında bir katkısı olmadan sadece son halka olan tüketim aşamasında iştirak edilmesine ben görgüsüz dünyevilik diyorum. Görgüsüz dünyeviliğin sonunun da çok tehlikeli neticelere yol açacağı kanaatindeyim. Bu durum, toplumu ahlaken sukuta götürür, onurlu duruşu kaybetmesine neden olur."