İslamiyet’te Müslüman vatandaşlar arasında yardımlaşma esas kılınmıştır. Bu nedenle dini olarak da pek çok farklı yardım ve destek Müslümanlar tarafından her yıl dini yükümlülük olarak yerine getirilmektedir. Bu yardımlardan en önemlisi ve en çok dikkat edilenlerden birisi de fitre olmaktadır.
Fitre, Ramazan ayının gelmesiyle birlikte oruç tutamayan ya da oruç tutmak için durumu elverişli olmayan kişilerin tutamadığı oruçlara karşılık olarak ödediği zekattır. Ramazan ayı içerisinde tutulamayan oruçlar için Müslüman bir vatandaşın fitre vermesi gerekmektedir.
Fitre hesaplaması yaparken farklı gereksinimler göz önünde bulundurulur. Genellikle kişinin 1 günlük gıda ihtiyacını karşılayacak şekilde bir tutar belirlenir. Türkiye'de fitrenin belirlenmesi için Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından gerekli hesaplamalar yapılır ve her yıl belirlenmiş olan fitre tutarı ayrıntılı bir şekilde açıklanır. Kişiler fitre ödemek istediği durumlarda, öncelikle mevcut dönemde geçerli olan fitre miktarını öğrenmelidir. Miktarın öğrenilmesinin ardından gerekli olan maddi yardım yerine getirilebilir ve böylece kişiler ibadeti kapsamında yükümlülüğünü karşılama şansı elde edebilir.
Fitrenin ne olduğunu ve nasıl verildiğini öğrenen kişiler için dikkat edilmesi gereken son kriter ise fitrenin kimlere verilmesi gerektiğidir. Fitre verilmesi sırasında dikkat edilmesi gereken detaylardan birisi fitre veren kişinin herhangi bir şekilde bu fitreden yararlanmamasıdır. Eğer bu kişi para ile bir yemek hazırlar ve fitre veren kişiyi de davet ederse o yemeğin yenilmesi uygun olmayacaktır.
Bir aile içerisinde eşlerin birbirine fitre vermesi ya da çocuklara fitre vermesi de yine dinen uygun değildir. Kişilerin bakmakla yükümlü olmadığı, yoksul, maddi yardıma ihtiyacı olan kişilere fidye verilmesi gerekir. Böyle bir davranış, çok daha uygun olduğu gibi fitrenin dinen en uygun görüldüğü şekilde verilmesini sağlanmaktadır. Fitre verilmesi sırasında belirtilen tutarlar en az tutardır. En az belirlenen tutarın ödenmesi, fitre verilmesi için yeterli olsa da kişilerin maddi olarak durumunun elverişli olması halinde daha fazla tutarın yardım olarak verilebilmesi mümkündür. Yardımlaşmanın, Müslümanlar arasındaki dayanışmanın artması adına yerine getirilen yükümlülükler, her yıl belirtilen şekilde geçerli olmaktadır.