Ahmet A.


Sağlık-Akut Lenfoblastik Lösemi-Kök Hücre Nakli-Barınma
C/an!
Bir nefes kuş misali uçan ömürden,
Ömür, aldığımız borç doğarken.
Eyüp on yedisinde, bir buçuk yıl önce lise ikinci sınıftayken geçmişte bir ağabeyini kaybettiği lösemi tanısı konulmuş kendisine de. O gün bugündür bir evlat acısı yaşamış ciğeri yanmış anne baba ve Eyüp’ün abla ve ağabeyi şifa arayışında. Bir süre yazın akraba ziyaretinde ilk tanının koyulup tedavinin başladığı Trabzon’da kalmışlar. Tam toparladı derken hastalığın nüksetmesi sonrası İstanbul’a ilik nakli için sevk edilmişler.
Detayları almak ve konuşmak için evladımızın babasının numarasını çevirirken bir ürperti düştü içime, ne büyük imtihandır evlatla sınanmak. Birini elleriyle toprağa vermiş, ikinciyi kaybetme korkusu içinde alev alev yanarken. Korktum bir an istemeden yanlış bir ifade kullanır, yorar, üzer, kırarsam diye. Şükür ki mutlu ve duacı oldular sormamıza, dertleriyle dertlenilmesine.
Yaklaşık bir aydır İstanbul’da aile, evlatları hastanede onlar otel ve pansiyonlarda. Nakil olduktan sonra da en az altı ay daha kalacaklar ve Eyüp için çok steril, temiz, konforlu bir barınma alanı oluşturmak durumundalar ki neredeyse bağışıklığın sıfırlandığı bu süreçte bir komplikasyon olmasın.
Ne yapalım, nasıl bir destek verelim sizin için dedim ve bir süre suskunluk oldu. Öyle bir yutkundu ki baba onun suskunluğu benim boğazımı düğümledi. İki buçuk yılda evladına doktordan izinle o da sadece iki kere sarılabilmiş bir babaydı Ahmet Bey.
Neden sonra dilden dökülen “Allah delikanlıya şifa size de güç versin. Bu imtihanın sonunda inşallah hem dünyada hem ahirette kazanan olunuz duamıza “Eyüp bizim ve tüm Deniz Feneri bağışçılarının da evladı. Tedavisini olup, iyileşip tekrar memlekete, okuluna dönene kadar misafirsiniz İstanbul’da bize! sözlerine, belli etmemek için çabaladığım göz yaşlarım eşlik etti.