Ayşe Hanımın bugünkü hikayesi bundan 30 yıl öncesine dayanmakta...
Ayşe Hanımın bugünkü hikayesi bundan 30 yıl öncesine dayanmakta. O günlerde aileyi çekip çeviren ağabeyleri on iki Eylülde sıkıntılar yaşayınca şekerleme ve kuruyemiş üzerine olan dükkanları başı boş kalmış. Ve bir nevi ailenin babalığını üstlenen Ayşe Abla geçmiş dükkanın başına ve oğün bu gündür tek hayatı o dükkan olmuş.Öyle ki evlenip bir yuva bile kuramamış . Ağaçtan düşme sonunu omuriliği zedelenen ve sağ ayağında özür de kalan Ayşe abla 25 yıl başarılı bir şekilde sürdürmüş ticari yaşamını hatta büyümüş bile kendisine bel bağlayan yeğenlerine kol kanat germiş. Ancak değişen dünya, büyük marketlerle küçük işletmelerin rekabetinin neredeyse imkansız hale gelmesi ve üstüne yaşanan global kriz Ayşe hanımı ve işletmesini de vurmuş. Dört yıldır bozulan düzen, kiraların, kullanılan kredilerin, taksitli alınan malların geri ödelerinde çok büyük sıkıntılar yaşanmasına neden olunca dükkana kilidi vurmuşlar ama borçlar duruyor üstelik geçikme faizleriyle büyüyormuş. Kendisi esnaflığı sürecinde elde ettiği emekliliğinden aldığı 815 TL'nin tamamını borçların taksitli ödenmesi için yapılandırmış. Ancak kira; toptancı borçları ve faturalara sıra gelmeden maaşı bitmiş. İcra ve buna bağlı hapse girme durumuyla karşı karşıya gelince çalışmalarını hep duyduğu, izlediği Deniz Fenerinin kapısını çalmış. 53 yaşındayım, kendimi bildim bileli de veren el oldum çok şükür ama düşmez kalkmaz bir Allah. Ben de düştüm ve bu sınavı da sabırla vereceğim inşallah. Ama bu yaşta, hasta bacağımla hapse düşersem işte bu çok zor gelir bana diyor konunun detaylarını almak için yapılan ziyarette Ayşe Hanıma yaklaşık iki yıl sürecek borç ödeme maratonunun başında kolaylık sağlamak, maaşının karşılamadığı borçlarını ödemek için gönül ve el birliğine davetlisiniz.
