Her şey Elif’in gidişiyle başladı sessiz sedasız dünyadan. Onu daha on dört yaşında ölüme götüren sürecin başlangıcı ise çok düşkün olduğu babasının ailevi sorunlardan evi terk edişi olmuş.
Ve Elif’in intiharı sonucu hem Durdane Hanım hem de yirmili yaşlarda kızı psikolojik sorunlar yaşamaya başlayınca hem onları koruyup kollamak, tedavilerini yaptırmak hem evi geçindirmek hem de çekip çevirmek eğitimini yarıda bırakan ve ailenin hem anne hem baba rolünü zorunlu üstlenen Tuna kardeşimize düşmüş.
Babaları başka bir şehre yerleşip başka bir hayat kuran kolu kanadı kırık yürekleri yaralı ailemize her zaman olduğu gibi gönlü güzel komşuları, duyarlı çevresi sahip çıkmış. Çok kere şahit olduğumuz gibi can bağının bazen kan bağından daha kuvvetli olduğunu yine yeniden görmüş olduk. Yardımlar dışında bir geliri olmayan aileye bir ev bulunmuş, yerel belediye bu konuda destek olmuş ancak ev ciddi bir tadilata ve ardından boyaya ihtiyaç duyuyor. Bazı eksikleri yine komşularının elbirliğiyle tamamlanmış.
Hasta anne ve kardeşine anne baba olan kardeşimizin yüküne omuz vermek için konu bize gelir gelmez tamam dedik siz başlayın çalışmalara biz yetişiriz size, yaparız inşallah “Çığlık çığlığa susun yüreklerin” acısı hafifletmek için ne düşüyorsa üzerimize.