Emine T.


Karanlıkta göz yitirir, duyarsızlıkta s/öz değerini.
Düşün/ce..!
Bir el veren varsa,
Hal hatır soran,
Dertlenen derdinle,
Öyle laf olsun diye değil yürek ile.
Ne mutlu sana, bana, ona,
Farkındasın değil mi zenginliğinin?
Zira, en büyük servet bu dünyada.
Düşenin mi dostu olmaz yoksa dostu olan mı düştüğünü anlamaz?
Mahallesinde sevilen, sayılan, sözü geçen, kim dardaysa yetişen, eskilerin deyimi ile hızır, yeri geldiğinde elindekini veren benin önünde bizi tutan daha otuzlu yaşların yarısında Emine Bacının hikayesini dinlediğimden beri bu soru meşgul etmekte zihnimi.
Hep vermeye alışan, hep yardıma koşan bu koca yürekli kadın başta diyememiş kimseye derdini. Yavaş yavaş karanlığa gömülünce dünya beş evladının nafakasını alın teri ve bilek gücüyle hayatı sırtlanarak çıkartan baba borç harç bir hal çaresi aramaya koyulmuş hayat arkadaşına ve yaklaşık dört yıl önce sol göz kornea nakli ile kurtarılmış. Şimdi aynı süreç sağ göz için gündemde, son raddeye gelmiş ve nakil olmazsa gözü kaybedecek. Konuyu bize ileten ailenin yaşadığı ilçenin sosyal işleri oldukça maliyetli olan bu konu ile ilgili bir imece başlatmış. Ramazan vesilesiyle ulaşan yardımları aileye yönlendirmiş ve bayram sonrasına gün alınmış operasyon için. Bir hayat daha var tutup elinden aydınlığa çıkartılacak diyerek çaldılar kapımızı “Karanlığın hükmü aydınlık gelene kadar, inşallah siz Deniz Fenerleri ışık olacaksınız Emine Kardeşimize!”