Gülcan Acar


Atilla kardeşim anlatırken; “Birden nasıl hayatının değiştiğini ve eşinin, evladının annesinin şifası için koşuşturmasını Mesut Sezerbaş’tan daha dün duyduğum ve aklıma yer eden söz geldi.
Ve insan; hayallerin değil hayatların çocuklarıdır!
Hayatlar aynı gök kubbe altında benzerlikleri kadar da farklı. Bazılarının beğenmediğini hayal dahi edemeyenler varken, bir de ufacık sıkıntıda isyan edenler yanında sağnağına tutulmuşken sorunların şükür bu günümüze diyenler. Ve insan, tam da burada hangisi daha zorda diye düşünmeden edemiyor.
Gülcan kardeşimiz daha yirmi üçünde ve zor bir hastalığın pençesinde. Tıp dili ne der bilmem ama Beyin Kanseri olarak bilinen bu hastalığın en kötü yanı ameliyatla temizlendikten sonra tümörler yeniden nüksetmesi. Ve daha önce tedavisi neticelenmişken yinelemiş maalesef… Şuan yoğun bakımda Mevla şifasını versin. Yine iyi olacak 2.5 yaşındaki Ömer’ini kucağına alacak inşallah.
Ve Atilla; şükür, şükür, şükür diyen yüreği dilinde Atilla. Yirmi beş yaşında ama son bir yılda iki kat yaşlanmışçasına yorgun. O eşine şifa ararken evladına hem anne hem baba olmak zorunda. Gündelik işlerle çıkarmış ekmeğini taştan. Sırtlamış ne yük bulursa taşımış taki hayatın hayallerin önüne geçtiği ana kadar.
Altı aydır ödenmemiş, ödenememiş bir kira yüzünden bir hafta küçücük çocukla sokaklarda kalan bir baba o.
-“Ev sahibim haklı onun da ihtiyacı var. Allah razı olsun hem çok idare etti hem de yardımcı oldu.” Ödeyemeyince daha fazla onları madur etmeyeyim diye boşalttım evi ama…diyor ve söz bitiyor… Birkaç derin nefesten sonra “Ömer çok küçük …Hasta oldu havale geçirdi sokakta…”
Ve o iyi yürekli ev sahibi durumu duyduğunda mahalleliden “Allah büyük, bir yol açar elbet sen nereye gidiyorsun öyle” diyerek evinin kapılarını tekrar açmış Acar Ailesine”
İsteğini sordum; “Sağlığınız” dedi… Ne yapabiliriz sizin için; “Daha ne yapacaksınız derdimizi derdiniz bilmiş dinliyorsunuz”
İyi olacak inşallah darlık da ferahlık da bizler için…Hayalimiz iyilikten güzellikten yana hayat ne çıkarırsa karşımıza da eyvallah.
Birikmiş kirayı düşünmesin ve en azından bir altı ay daha eşinin durumu netleşene ameliyatlarını olana kadar da.
Ve usulca yüreğine fısıldayalım; ilk kez kaldırmakta zorlandığı yükünün ucundan tutarak:
“Biz varız yanındayız duamız kadar imkanlarımızla”