V/eren’sen Hep; Hiç Aldırmadın Demektir Y/alana.
Kimi şükürle kanaatkar aza da kiminin g/özü aç topraktan gayrısı doyuramaz ki yetemedim diye boşa hayıflanma.”
Amasya’dan Kezban Güler’in sesine nefes olup duyurmak istiyoruz ama bu kolay değil. Susmuş zira anlatmanın boş paylaşmanın anlamsız olduğunu hissettirmiş temasları. “Güler”ler diyorlar soyadımızla çağırıp ama biz unuttuk gülmeyi derken aslında özetliyor hali ruhiyesini.
Yıllardır barakadan bozma evde hem kayınbaba ve kaynanasına bakmış hem de çobanlık yapan eşinin sağ kolu olup üç evlat yetiştirmiş. Büyük kızını gelin etmiş de darısı “Tuğba’mın başına” derken sesi titriyor. Tuğba kalp hastası ve üç aydır kan kusmaya da başlamış. Tam bir tanı koyamamışlar. Tedavi için Ankara’ya gidip gelmekte ve haftaya yine yolcusu inşallah para bulursa.
Adam başımızdayken yine yoktu elde avuçta ama böyle kolum kanadım kırık değildi diyor Kezban Abla. Gelince üst üste mi gelir. Şükürle sabır yoluna girince katlanarak artar mı sınav. Evin babası ve askere gitmeye hazırlanan oğlu cezaevinde şimdi ve beş-altı aydan önce çıkmaları da zor. Hayrolsun neden abla dedik: Ben anlamadık ki size diyeyim oldu cevabı. Üç keçi aldı benim adam. Ufaraklar oğlan askere gidecek bakar besler para lazım olunca teker teker satarız dedi de kendinin de oğlumun da başını yedi. Bu ticareti yok saymış karşı taraf aldığı parayı inkar edip sattığı keçilere de de baba oğulun zorla el koyduğunu iddaa edince gasptan yargılanıyorlar. Geceyi güne kavuşturan Mevlam tüm darlıkları feraha karanlıkları aydınlığa kavuştursun haklılar ve mazlumlar için.
Şimdi hem hasta kızıyla iki yaşlı hem de içerideki eş ve oğlu Kezban Ablanın eline, yoluna bakmakta… O da sizlerin…