Bir insanın çektiği sıkıntıyı anlatması kolaydır... Zor olan dinleyen tarafın sıkıntının şiddetini anlayamamasıdır..
Bir insanın çektiği sıkıntıyı anlatması kolaydır... Zor olan dinleyen tarafın sıkıntının şiddetini anlayamamasıdır... Kendimi yakarım diye bağırmaların, köprüden atlamadan önce birilerini çağırmaların yani cinnetin altında anlaşılamamak vardır. Dertlerini sessiz çığlıklar atarak yaşayanlarda ise cinnet, kanserleşen hücreler olarak çıkar karşımıza... Mehmet Şenol´da olduğu gibi... Bin bir ümitle bir market açmış Mehmet bey... İki oğul ve bir kızına istikbal olsun, babalarından onlara bir şey kalsın diye... Biraz sermayesi varmış zaten...Ödeyebileceği kadar da dolar borçlanmış... Günlerin, çok büyük holdinglerin bile iflas edebileceği bir krize gebe olabileceğini hiç düşünememiş... Kriz sonrası doların biranda yükselmesi Mehmet beyi alt üst etmiş... Borçları ödeyemeyince marketi ve elinde ne varsa satmak zorunda kalmış... Eskiden sattığı ürünlere, ailece sadece bakabilir olmuşlar... Sağlığı günden güne kötüleşmiş... Çok eski bir eve taşınmak, çocuklarına istikbal düşünürken birini okuldan almak, oğlunu okula giderken değil de simit satarken görmek, biriken borçlar, ne zaman diye soran alacaklılar... Şiddetli üzüntü ... Varlıktan yokluğa düşmenin ağırlığı... Sonuç; lenf kanseri... Şimdi her türlü yardıma ihtiyaçları var. En çok da 10 milyara... Mehmet bey Bağkur´a bu tutarı yatırırsa eğer sosyal güvencesi olacak. Kendisinin ve ailesinin sağlıkla ilgili gereksinimleri karşılanacak. Eve her ay akmasa da damlayacak olan bir para gelecek. Damlayanla evin iki çocuğu Himmet ve Gülbahar okuyacak. Bu sonuç kahkaha attırmayacak Mehmet Bey'e belki ama içten gülümsetecek... Güldürmeyi sever misiniz? Mehmet Şenol için gereken miktar toplanmıştır. İlginize ve desteğinize teşekkür ederiz.
