Zorlukları sabra sebep, şükre vesile bilen bir annenin hiç kaybetmediği umuduna ortak olmak hepimize iyi gelecek.
Suskun b/akışlarda gizli,
ç/ağlayan yüreklerin feryatlarına yas tutan serçenin,
kanat seslerindeki mateme isyanıyla,
ıslanan yağmurun hıçkıra hıçkıra güneşin doğum sancısını haykırışı bu,
Duyuyor musun?
Melek hanım, sekiz ay önce toprağa verdiği engelli kızına hayat verdiği için iki buçuk yıl önce eşi tarafından terk edilmiş bir anne. Sonrasında hem engelli bebeğine hem de şimdi ikisi de lisede olan oğlu ve kızına hem anne hem baba olmuş ki büyük olan kızı bu sene üniversite sınavına girecek başarılı bir öğrenci.
Eski eşin ve ailesinin hiçbir destek vermediği annemiz gündelik işlerle çıkartırken nafakasını daraldıkça da sosyal yardımlarla soluklanmış. Hak verdi Hak aldı dediği engelli yavrusunun vefatından kısa bir süre sonra rahatsızlıkları başlamış. Süreç pandemi dönemine denk geldiği için acilen olması gereken ilk kist ameliyatını özel bir hastane olmuş ama hala borcunu ödeyemediği için alınması gereken ikinci kist için tedaviye gidemiyor.
“İki kişi umutla çıktığımız yolda beş kişi olduk ve şimdi ise üç kişi kaldık. Çok zor zamanlar yaşadım, çok yalnızlık çektim ama bin şükür Allah’a hikmetinden sual etmedim, hiç umutsuzluğa düşmedim.” Diyen annemizin sağlığına kavuşması, önce kızımızın sonra da kardeşinin cefakar annelerini rahat ettirmek için hayal ettikleri mesleklere onları ulaştıracak okullara girip başarıyla okuyabilmeleri için yanlarında olacağız inşallah ve bu hepimize umut aşılayıp iyi gelecek.