Durduramazsın dedi zamanı, biçare koşuşturma,
Dedim geçen zaman değil ki biziz neden dursun?
Endişen boşuna!
Ey insan,
en kıymetli üç hazinenden biri zaman vakit varken iyi kullan,
biri sağlık sıhhatteyken sür sefasını,
biri de sevgi ki seni sen yapan, farklı kılan,
Emek, yürek ve vefa ile beslenip sığlarda bulunmayan..!
Murat kardeşimiz kırklı yaşların ortalarında kendisi gibi KOAH hastası üç kız iki erkek evladı var. Ailede baba tarafından kalıtsallık taşıyan bu hastalık sadece annede yok.
Yaşadığı küçük köyde beden gücü dışında yapılabilecek iş nafaka çıkartacak imkan, onun da bunlara takati olmadığı için Murat dönem dönem İstanbul’a gidip seyyar satıcılık yapmakta.
Dört evladı okuyan bu kanaatkar aileyi bize ileten il temsilcimiz yaşanılan metruk binayı “Hastalıklarına çanak tutuyor” diye tanımlamış. Aile üç yıl önce yerel desteklerle bir eve başlamış, SYDV de bir ucundan tutmuş ama kaynak yetersizliğinden karkas olarak kalmış onca zaman. Ve şimdi siz varsanız bu işte, öncülük ederseniz biz de varız diyen bir grup gönlü güzel imece hazırlığında. Kimi kapı pencereyi nereden buluruzla dertlenirken kimi inşaatın kum ihtiyacı için söz almış bile.
Erken düşer Kastamonu’nun yükseklerine soğuk, havalar kötülemeden ve dahası gönül okullar açılmadan olsun istiyor bu çok şeyi olup da bir eksiğe isyan edenlere ders verircesine çok noksanla tek nimete şükredenlerin yeni eve geçişleri.