Sokakta bir tezgahın arkasında, geçen 10 yıl... Her gün aynı plakaları okuyor, Muzaffer Bey... Aynı insanlar ona acıyan gözlerle bakarak geçiyor hergün önünden..
Sokakta bir tezgahın arkasında, geçen 10 yıl... Her gün aynı plakaları okuyor, Muzaffer Bey... Aynı insanlar ona acıyan gözlerle bakarak geçiyor hergün önünden.. Yıllar önce bir trafik kazasında kaybetmiş bacağını.. O günden beri, eksik kalmış bir şeylerden. Tek bacak üzerinde, kendi yaptığı küçük tezgahında çakmak, tesbih satarak tutunmaya çalışmış hayata.. Hani ayakları üzerinde durabilse, koşturacak bu yaşam savaşında.. Tedavisi için ilk zamanlar çok uğraşmış, her gittiği kapıdan sosyal güvence yokluğundan geri çevrilmiş.. Umutlarının tükenip, böyle yaşamaya razı olmaya başladığı bir zaman diliminde, her gün önünden hızlı hızlı geçen insanlardan birisi, durup ilgilenmiş kendisiyle.. Netice de ancak Deniz Feneri kurtarır demiş seni.. Tazelenen umutlarıyla bize geldi Muzaffer Bey.. Beni kurtarırsanız, siz kurtarırsınız, ailemi ayakta tutmak için, ben ayakta olmak zorundayım, son umudum sizsiniz dedi.. Yapacağımız şey çok basit aslında.. Muzaffer Bey´in bağ-kur´a olan borcunu ödersek, bir ailemizin daha elinden tutup, ayağa kaldırmış olacağız.. Hadi uzatın ellerinizi... Gereken miktar toplanmıştır. İlginize ve desteğinize teşekkür ederiz.