Fil hastalığın muzdarip Kadir Abimizin oğlu Neşet kardeşimiz için uzanacak bu kez iyilik dolu ellerimiz...
Duyuyor,
D/inliyorum..!
Yetmez mi?
Konuşmasam,
Suskunluklarım anlatsa beni.
İki kere yutkunsam mesela,
Her acı söz geldiğimde dilime.
Başımı hafifçe sallasam,
K/ağıt kesiği gibi k/ana bulanırken yürek,
Sade, yalın, öyle…
Üzerine kocaman tebessüm bassam.
Çıkartsam sandıklarda sakladığım tüm kelimeleri;
Güneşe assam…
Duyar;
Dinler misin beni?
Konuşmasam…
Gönül g/özümle g/özünün ta içine b/aksam.
Kadir Ağabeyimizi yıllardır süren fil hastalığı dolayısıyla tanıyoruz. Daha önce sizlere, artık yürüyemez olduğu dönemde tanıştırmış ve özel bir yöntemle biriken ödemlerin atılmasına ve ona uygun hazırlatılan bası giysisiyle hayatının biraz daha kolaylaşmasına vesile olmuştunuz.
Aile ile yakinen ilgilenen, ayni yardımları (gıda-temizlik malzemesi vb) hemen her ay hiç aksatmadan yardım kararı alınmış onlarca kardeşimize ulaştıran öğretmen gönüllümüz, geçtiğimiz günlerde bir grup gençle yardıma geldiler bize.
Hem hoş geldin demek hem de çay ikram etmek için yanlarına gittiğimde tanıştık Neşet ile… Daha doğrusu bakıştık. Hiç ama hiç konuşmadı… Baktı sadece, tebessüm etti. Gönüllümüz Hoca Hanım onu tanıtıp Kadir Ağabeyimizin küçük oğlu olduğunu, bir kulağının hiç duymadığını, diğerinin ise işitme cihazı marifetiyle %20 kadar işitebildiğini iletti bizlere. Ancak cihazı bozulduğu için ve çok eski olduğundan tamirinin de mümkün olmadığını söyledi ayrıca. O an az önce tebessüm eden göz bebeklerini kaçırdı benden duymuyordu bizi ama anlamıştı belli ki…
Çayın yarenlik ettiği kısa sohbette öğrendik, 12 yaşındaki Neşet’in algısı da 4-5 yaşındaki çocuk gibi aslında. Mental olarak da özel bir yavrumuz ve eğitimini rehabilitasyon merkezi ile okulunda kaynaştırma öğrencisi olarak sürdürmekte.
Yaklaşık 10.000 lira maliyeti olan ve bir kısmını SGK’nın karşıladığı özel bir işitme cihazı ile bu özüyle bakan çocuğun duyup duygularına k/ulak olunması için birleştireceğiz bu kez yürek ve dualarımızı.
Birleştireceğiz ki okullar açıldığında o, arkadaşlarını ve öğretmenlerini onlar da Neşet’i duyabilsinler, her ne kadar o sözsüz de duyurabilse kendini...