Güneşi batınca umudun, duanın ayı doğar geceye. Hayıflanışımız insani bir telaş, yoksa teslimiyetimiz tam en yüceye.
Ne zorlu yollardan geldim sana bir bilsen,
Ne uzun katran karası geceleri gün edip.
Durmadan, yorgunluklarıma kulak tıkayıp dinlenmeden,
Geldim, ne bitmez sanılan zamanları dün edip.
Yaşlılığa bağlı hastalıkların yanında ileri derecede astımı olan Rahmi Amca “Gücüm, takatim kalmadı artık çalışmaya ama ne yaparsın boğaz da durmuyor zaman da ay 29 kira 30” diyor bizlere ulaştırdığı aslında sizlere yazılmış mektubunda. Ve ekliyor: “ Günlük işler çıktıkça harçlığımı çıkartmaya çalışıyorum da ne kiraya yetiyor ne faturalara. Yaklaşık bir yıl kaldı primlerimin dolup emekli olmama iple çekiyorum o günü gelsin ki kavrulabileyim kendi yağımda.”
Mektubunda içini açan, derdini döken Rahmi Amca ile sonra uzun uzun hasbihal etme imkanımız da oldu. Dert çok da umutsuzluk olmamış hiç ve inşallah olmayacak da.
Ne badireler atlatmışsın sen, ne zorluklara siper olmuş o yürek ve şimdi son bir yokuş var senin tabirinle kendi yağında kavrulabileceğin günlere Allah’ın izni ile.