Uzak gelir bazı yakınlar görmezsek eğer..!
Voltalar atıyor yalnızlık, ortasında kalabalığın,
Kulakları sağır edercesine hükmü yok duyulmayan feryatların.
G/öz göre göre kör, bakmak yetmiyor,
Can v/eriyor kan ter içinde uyan diye inleyişi bu insanlığın.
Yıllar var böyle bir hikaye ile karşılaşmayalı. Uzak geliyor anda hayatın tam da ortasında yaşanıyor olsa da. Altı can biri yaşlı, yatalak kalanlar sağlık sorunlu ve orta yaşı çoktan geçmiş yaşı kemale erdiren merdivenleri tırmanır çağlarda, hiç evlenmemiş, en küçükleri olan elli iki yaşındaki İbrahim’in deyimi ile “yaşadıkları yerin mevcut durumdan dolayı evlenenemiş” yan yana konuçlanmış su ve elektrikten yoksun köhne kulübelerde hayatlarını sürdürmeye çalışan anne ve beş kardeş.
Kurumda hizmete başladığım 2000’li yılların başında ara ara gelirdi benzer talepler ki çoğunda da değerli kaymakamlarımız ve SYDV ile imece yapardık.
Muğla’dan hayır sahibi, çevresine duyarlı, bir ayağı yurt dışında olan gurbetçi bir ağabeyimiz haberdar etti bizi bu kendini insanlardan soyutlamış ve aslında görünmek, duyulmak için verdikleri onca çaba boşa gidince çareyi vazgeçmekte bulmuş aileden.
O kadar çok şey var ki yapılacak ve o kadar çok da geç kalınmış ki. Merkezden oldukça uzaktalar, elektrik yok zira o bölgeden geçen bir şebeke ağı da, su konusunda da durum aynı. Elektrik siparişi verilmiş ve inşallah bizim karşılayacağımız güneş panelleriyle üretilecek. Su en yakın kaynaktan getirilmek için çalışma başlatılmış. Ve bu diyardan, bu insanların yüreklerinden yalnızlık duygusunu kovmak için hepsinin bir arada yaşayabilmesi için mekana uygun bir prefabrik siparişi verilmiş.
Uzak değil inşallah hayal edilenler. Güle güle güzel günlerde otursunlar. Ve Allah bu imeceye sebep olan ağabeyimiz gibi işin bir ucundan tutan herkesten razı olsun.