S/ustu dil,
S/öz yüreğe emanet!
En uzun yolculuğu kendinedir insanın,
Ve yine en bilinmez,
En zor,
En ağır soruların.
“Bana bir şey olursa, bu hastalıktan kurtulamazsam kuzularım size emanet..!”
Hani söz biter ya aslında söylemek istediğiniz çok şey varken düğümlenir boğazınız. “Gazi Şehir Antep’ten” dosyası Bir Hayat Kurtar Projesi için yönlendirilen Sabriye Hanım ile konuşurken ben de öyle oldum. Altı yıldır yaşları on beş ile yedi arasında değişen dört evladına hem anne hem baba olan ablamız hastalığının teşhisi konulduktan bir süre sonra eşi tarafından yalnız bırakılmış. Bir yandan beyin tümörü bir yandan hayatın zorluklarıyla mücadelesinde evlatları olmuş en büyük dayanağı. İki kez operasyon geçirmiş ve atlatmış hastalığı yardımlara ek ev işlerine giderek çıkartmış nafakasını ta ki hastalık tekrar nüksedene kadar.
Şimdi ışın tedavisi almakta ve bu süreç uzun zaman alacak … Çocuklar için SHÇEK’dan aldığı desteklere kendi kazancını ekleyince kıt kanaat anca denkleştirdiği ihtiyaçlara yetişememek endişesi de belli oluyor konuşmasından, (dört sabi ile sokakta kalırsaydı ya)aklıma mıh gibi kazınan girişte yazdığım sorusunun ardında yatan ben olmazsam onlara kim sahip çıkar korkusu da.
"Dert Allah’tan derman gibi sen hiç sıkma canını ve ta ki tedavi için planlanan bir yıllık süre bitene, yeniden gücünü toplayıp işe güce gidene kadar düşünme kirayı." sözünü verdik sizler adına.
İnşallah uzun yıllar sağlıkla evlatlarının güzel günlerini, başarılarını, mürvetleri görecek Sabriye abla adında gizlediği sabır sınavını verirken yanında olan bizleri şükür dualarına ekleyerek.