Sağlığınız yerinde, çalıştığınız ve ailenizi geçindirdiğiniz bir işiniz var. Eşinizle, çocuklarınızla mutlu bir hayat sürmeye çalışıyorsunuz.
Sağlığınız yerinde, çalıştığınız ve ailenizi geçindirdiğiniz bir işiniz var. Eşinizle, çocuklarınızla mutlu bir hayat sürmeye çalışıyorsunuz. Ve sonra, bir anda ağır şeylerle imtihan ediliyorsunuz. İşte Yalçın bey ve ailesi bu günlerde böyle ağır bir yükün altında. Ticaretle uğraşırken ağır bir borç yükünün altına giriyor, işler yolunda gider öderim diye. Ama öyle olmuyor, her şey ters gidiyor, iflas ediyor, borçlarını ödeyemiyor. Alacaklılar yüzünden evden dışarı çıkamıyor, kimsenin yüzüne bakamıyor, bu utanç giderek psikolojisini bozuyor. Günden güne sağlığını kaybediyor Yalçın bey. Şu anda ağır bir depresyon geçiriyor. Evi kira. Üç tane çocuğu var, ikisi okula gidiyor. Evin geçimini sağlayabilmek için hanımı evde çamaşır vs. satıyor, el işi yapıyor. Ama yetmiyor elbette. En önemlisi Bağ-Kur´a borçları olduğu için Yeşilkart çıkartamamaları. Yalçın bey tedavi olamıyor ve ilaçlarını alamıyor. Aileyi bu sıkıntılı günlerinden kurtarabilmek için öncelikle Bağ-Kur borçlarının ödenmesi gerekiyor. Bu sayede hem tedavi olabilecekler, ilaçlarını alabilecekler hem de emekli olma imkanı oluşacak ve ailenin düzenli bir geliri olacak. Yalçın Bey ve ailesini o eski mutlu ve sağlıklı günlerine kavuşturmaya ne dersiniz? Gelin, hep birlikte Fıçıcı ailesinin bu ağır imtihanlarında yanında olalım.